Böbrek Kanseri - Laparoskopık Retroperıtoneal Nefrektomi

Bu işlem genel anestezi altında yapılmaktadır. Dünyada bu işlem için tanımlanmış ve sıklıkla uygulanan iki yöntem vardır. Her ikisinde de prensip, içeride yapılan işlemler ve kullanılan ekipman aynıdır. Tek farkı birinde ve daha sık olarak yapılanda karnın ön kısmından delikler açılması, diğerinde ise sırt bölgesinden delikler açılmasıdır. Yaygın olarak yapılanı tarif etmek gerekirse, karnın ön kısmında toplamda 3 veya 4 yerden 0.5-1cm lik kesi yapılır. Bunlardan birisi genellikle göbek deliğinin kenarına yapılır. Eğer ameliyat sağ böbrek için yapılacaksa diğer ikisi bu kesiden yaklaşık 7-8 cm uzağa, karnın sağ tarafına ve bir üçgen oluşturacak şekilde yapılır.

Sol taraf için de karnın sol tarafına kesiler yapılır. Her bir kesiden bir ucu kanın içinde bir ucu dışarıda kalacak şekilde borular yerleştirilir, ve içerisi gazla (Karbondioksit) doldurularak karnın şişirilmesi sağlanır. Böylece aletlerle içeride çalışmak ve kamera ile görüntü almak mümkün olur. Trokar adı verilen bu borular gaz kaçışını engelleyen özel yapım malzemelerdir. Göbek kenarından takılan borunun içinden kamera sistemi girilir ve içeriden görüntü alınmaya başlar. Daha sonra bunun sağına ve soluna takıla borulardan uzun el aletleri girilerek ameliyata başlanır. Ameliyatta böbreğin üzerinde bulunan kalın barsaklar aletler yardımıyla buradan uzaklaştırılarak böbreğe ulaşılır. Bundan sonra ameliyatın en önemli ve zor kısmı olan böbreğin ana atar ve ana toplar damarını bularak bağlama ve kesme gelir. Bu işlem ameliyatın kalan kısmında kanama olmasını engeller. Daha sonra böbrekten çıkan idrar kanalı kesilerek ayrılır ve böbrek yapıştığı çevre dokulardan aletler yardımıyla tamamen ayrılır. İçeriye bu borulardan koyulan bir torbanın içerisine böbrek alınarak bu torbayla birlikte böbrek çıkarılır.

Laparoskopinin avantajları nelerdir?

En büyük avantajlarından birisi daha önce 20-30 hatta bazen 40 cm civarında yapılan kesilerin yerine çok küçük kesiler yapılmasıdır. Bu sadece kozmetik açıdan iyi bir görünüm değil, aynı zamanda daha çabuk ve daha sorunsuz iyileşme demektir. Özellikle şeker hastaları gibi yarası geç kapanan veya enfeksiyona yatkınlığı olan hastalarda bu durum çok daha önemli hale gelmektedir. Bunun yanı sıra hastaların daha çabuk iyileşmeleri nedeniyle hastanede daha az kalmaları, günlük yaşam aktivitelerine daha çabuk dönmeleri ve işlerine de daha çabuk başlayabilmeleri avantajlarını sunar. Yine ameliyat sonrası hastaların daha az ağrı duymaları ve daha az ilaç kullanma avantajları vardır. Özellikle deneyimli ellerde ameliyat süreleri de açık ameliyatlardan daha kısa sürmekte ve hastanın daha az anestezi alması sağlanmaktadır.